Yapı Denetim’den Açıklama: Yapı Denetim Sistemi iyileştirilmeli
ANKARA (İGFA) – Yapı Denetim Kuruluşları Derneği, yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Yapı Kontrol Kuruluşları Derneği olarak milletimize sağlık, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Enkaz altında kalan vatandaşlarımızı kurtarma çalışmalarının devam ettiği bu acılı günlerde, kamuoyuna yapılan asılsız açıklamalara ve linç kampanyasına karşı bazı açıklamalarda bulunma zorunluluğu doğmuştur.
6 Şubat 2023 günü saat 04:17’de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 7,7 büyüklüğünde Cumhuriyet tarihimizin en büyük depremlerinden biri meydana geldi.
Yaklaşık 9 saat sonra Elbistan ilçesinde 7.6 büyüklüğünde çok büyük bir deprem daha meydana geldi. Bu sarsıntıyı oluşturan fay sınırının yeni keşfedildiği, konunun uzmanı yerbilimcilerin basın açıklamalarında yer aldı.
10 il ve milyonlarca vatandaşımız depremlerden büyük zarar gördü.
Bilindiği üzere Yapı Denetim Kanunu, 2015 yılında Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Düzce, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova’da uygulanmıştır. 1999 Marmara depreminin ardından 2001. 19 pilot ilde uygulanmıştır.
2011 yılından itibaren ülkemizin her yerinde yürürlüğe girmiştir.
Yapı kontrol kuruluşlarının görevi, Deprem Yönetmeliğine uygun olarak hazırlanan projelerin sahada uygulanmasını sağlamaktır.
Deprem yönetmeliği ise ülkemizde kayıtlı depremler referans alınarak, daha önce yaşanabilecek depremlerde yıkılmayacak binaların tasarlanmasını sağlamaktır.
Ancak Kahramanmaraş’ta yaşadığımız sarsıntılar; Daha önce yaşadığımız depremlere benzemeyen, referans alınan depremlerin çok üzerinde HIZLANMALAR yaratmıştır.
Coğrafyamızda tarihte görülmemiş büyüklükte 2 deprem arka arkaya yaşandı.
1500 yıldır ayakta duran Gaziantep kalesinin bu sarsıntılar sonrasında yıkılması facianın boyutlarını gözler önüne seriyor.
Konuyla ilgili deprem yönetmeliği çalışmalarında yer alan Prof. deprem yönetmeliğinde öngördüğümüz depremler”.
Ayrıca İTÜ hocaları Prof. Dr. Pelin Gündeş de aşağıda söylediklerimizi doğrular nitelikte açıklamalarda bulundu.
Tasarım dediğimiz Sarsıntı Yönetmeliği binaların ancak depremde ayakta kalabilecekleri gerçeğinden yola çıkarak tasarlanıyor. Hasarlı ve yorgun binaların ikinci büyük depreme maruz kalması alışılmadık bir durum değildir.
Malatya’da sosyal medyada ve basında adından sıkça söz ettiren sitenin ilk depremde yıkılmadığı ancak ikinci depremde zemin kattaki hasarlı kolonların ikinci depreme dayanamadığı görüldü. .
Prof. Dr. Alper Önce öğretim üyesi tarafından birebir programda, depremdeki ivmelerin çok üzerinde deprem etkilerine maruz kalan yapı kontrollü binaların maksimum %10’unun etkilendiği belirtildi. yönetmelikler ve ardından çok büyük ikinci depreme maruz kaldıkları için, çökebilirdi.
Bu acılı günlerde konuya objektif bakmanın zor olduğunun bilincindeyiz. Ancak deprem bölgesindeki tüm binalar yenilenip yapı kontrol hizmeti almış olsaydı bugün böyle bir felaketle karşılaşmazdık.
Her şeye rağmen kamudan binaların kalitesinin artırılması için çaba sarf etmesini istiyoruz,
Bina kontrol kuruluşları ve çalışanları
Yapı ve Temel Laboratuvarları
Mühendislerimiz ve mimarlarımız
Şantiyelerde çalışan şantiye yöneticileri
Yönetimlerde görev alan meslektaşlarımız
Kişilik haklarının ve mağduriyetlerinin giderilmesi bizim için pekiştiricidir.
Sektöre hizmet veren bu paydaşların hizmet vermeye çalışırken emlak kurulundan daha düşük fiyat alması da kamuoyunda tartışılması gereken konulardan biridir.
Bugün geldiğimiz noktada öncelikle vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için sahada olacağımızı bildirmek isteriz. Bu felaket bittikten sonra inşaat sektörünün uyumu ve yapı denetim sistemi konusunda dün de söylediğimiz gibi yarın da söyleyecek çok şeyimiz olacak.”